Araf Notları #1: Yetim

Barkın Deniz
2 min readOct 25, 2021

--

Hikaye Güzel Koru’nun yıkımıyla başlıyor. Koca bir köy sadece bir gece vakti yerle bir oluyor. Onun bir kum fırtınasıyla birlikte geldiğini söylüyorlar.

Köyün meydanında belirmiş. Çehresi örtülü, cübbesini günahları sarartmış. Yel estikçe, pelerin ardına salınıyor, Kumaşı dalgalandıkça göğe rengi altın kumlar saçıyormuş. Belinden bileğine kılıcı varmış. Yavaş ve heda içinde, zemine uzanmış, gözlerini kapamış.

Dört gün meydanda oturmuş. Ahali endişesinden hanelere kapanmış. Su götürmüşler içmemiş, yemek vermişler yememiş. Karşısında üç keçi kurban etmişler, gitmesi için önüne hediyeler sermişler almamış. Bir sefer mırıldanmış, hiç kimse anlamamış. Çöl sürüngeni sadece kumun dilini işitir, kumun dilini söylermiş.

Dört günün ardından doğuda bir kum fırtınası belirmiş. Cengaver o gün ilk kez oturduğu yerden kalkmış. Fırtına köye yaklaşınca kılıcını çıkarıp bilemeye başlamış. Cevanlar korkudan karşısına çıkamamış. Ahali kendini hanelere kapatmış, kapılar sürgülenmiş.

Vakit geldiğinde kum bulutu köye çökmüş, gözler görmez olmuş. Kulaklar cengaverin adımlarını işitmiş. Ayaklar zeminin titrediğini hissetmiş. Haneler sarsıntılarla çökmeye başlamışlar. Cengaver kılıcıyla çığlıkları kesmiş.

Analar çocuklarını saklayacak yer aramış, atalar kılıç çekecek cesaret… Bir yetim bir orduya bedeldir derler, bir yetim, kızılca kıyamet…

Fırtına uzaklaşıp kumlar dağıldığında Güzel Koru’da ne yanan bir ocak kalmış, ne ayakta bir adem. Tüm kelleler bir gecede alınmış. Haneler cesetlerin üzerine yıkılmış.

İlahları rüyadan getirmişler, günahları buymuş. Allah’ın cezası Yokülke’den gelmiş, siz inanmayacaksını ama İsrafil böyle buyurmuş.

Yokülke’nin uçurumu, yerle gök arasındadır…

--

--

Barkın Deniz

Yarım hikayeler ve notlar.